Selanik'te Türk Olmak - Bursa Selanik Göçmenleri
Headlines News :
Ana Sayfa » , , » Selanik'te Türk Olmak

Selanik'te Türk Olmak

Bursa Selanik Göçmenleri Tarih: 6 Eylül 2015 Pazar | 20:58


Selanik ve civarındaki il ve ilçelerde yaşayan her 3-5 kişiden birinin dedeleri mutlaka Türkiye’den göç eden göçmenler olduğundan, Selanik’te bir Türkiye Türkü olduğunuzun anlaşılması derhal etrafınızda bir ilgi hâlesi oluşmasına yol açıyor. Yarım yamalak Türkçe konuşmaya çalışan insanlar, gözlerinizin içine gülerek memleketinizi soruyor ve dedesinin memleketini anlamaya çalışıyor. Kimi İzmir diyor, kimi İstanbul; kimisi de Bursa diyor. Hele ikisi var ki... 

Trabzonlu Laki: Galatasaray’ın Panionios ile yaptığı UEFA Kupası maçını izlemek için Selanik’te kafe arıyorum. Bütün kafelerde Selanik’in takımları olan Aris ve İraklis’in maçları izlendiği için Panionios gibi kısmen uzakta olan bir ilin maçını izleyecek kafe bulmakta zorlanmakla birlikte bir küçük kafedeki TV’de bu maçın izlendiğini sevinerek görüp içeri dalıyorum. Sakin bir köşede fanatik Yunan taraftarların dikkatini çekmeyecek bir masada oturuyorum. Yetmiş yaşlarında tek gözü özürlü kafe sahibi yanıma geliyor bir şeyler söylüyor; ben de Yunanca bilmediğimi İngilizce ifade etmeye çalışıyorum ki yaşlı adam birden “Türk müsün?” diye soruveriyor. “Evet, ama Beşiktaş’lıyım” diyerek ilk tepkileri göğüslemeye çalışıyorum. “Benim adım Michael ama beni burada gâvurlar Laki diye çagirirler” diyor yaşlı adam ve oturuveriyor yanıma. “Bir Türk Kahvesi rica edebilir miyim?” diyorum, kızıyor: “Yok Türk Kahvesi Kafe Heleniki var” diyor. Bizim kahveyi ateşin üzerinde değil de kızgın kum üzerinde pişiriyorlar, adı da “Kafe Heleniki” oluveriyor. “Türkiye’den mi göç ettin?” diye soruyorum. “Hayır” diyor “Ben de babam da Selanik’te doğup büyüdük. Ama dedem Yunanca bilmezdi, Trabzon’dan gelmişti, beni o büyüttüğü için ben de mecburen Trabzonlu oldum” diyor ve duvarları gösteriyor: Her yer bordo mavi. Bayraklar flamalar. Şampiyon Trabzon’un 1980’li yıllardaki efsane kadrosu duvarlarda. Gözlerim doluyor. Hiç gitmediği ve görmediği Trabzon’a o kadar âşık olmuş ki yaşlı adam, “Dedeme söz verdim” diyor, “Ölmeden önce mutlaka Trabzon’u göreceğim”. Bana hediyeler yağdırıyor 10 dakikalık Trabzon sohbetinin hatırına. Maç esnasında Türk olduğumu öğrenen Yunanlı taraftarlar masamı çaylarla, kahvelerle donatıyorlar, şaşırıyorum. “Laki’nin Yeri”nden ayrılırken “adım Michael ama beni bu gâvurlar Laki diye çagirirler” cümlesi çınlıyor kulaklarımda. 

Selanik caddelerinde küçük bir bakkal dükkânına uğruyorum. Yetmişine merdiven dayamış beyaz önlüklü yaşlı bir bakkal ile İngilizce olarak anlaşamıyoruz. Kendi kendime söylenmemden Türk olduğumu anlayınca beni misafir ediyor minik dükkânına. Duvarlarındaki Safranbolu evlerinin resimlerini gösteriyor ve dedesinin oralardaki evlerinin bunlar olduğunu söylemeye çalışıyor çat pat Türkçe’si ile. Dedeleri safran yetiştirir ve iyi kazanırlarmış Anadolu’da. Mübadeleden sonra da bu sanat gerektiren çiftçiliklerini Selanik’in köylerine taşımışlar ve iyi kazanmışlar. Bugün Yunanistan’ın en büyük safran üreticileri bizim Safranbolu’dan gelen Rumlar imiş. Safranbolu hâlâ safran merkezi mi diye soruyor Yorgo Amca. Cevap veremiyorum ama bakkaldan bir kucak dolusu hediye ile ayrılıyorum hiç gidip göremediğim Safranbolu hatırına. 

Davut Gazi BENLİ | Bir Osmanlı Bakiyesi Selanik
Bu Makaleyi Paylaş :

0 yorum:

Bu yazımız hakkında

düşünce ve önerilerinizi lütfen bizimle paylaşın..!

"Muhacir diye küçümsenenler,
tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar,
yani 'düşmanla sonuna kadar dövüşenler'
çekilen ordunun ri'cat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler,
ve düşman karşısında kaçmak,
çekilmek nedir bilmeyenlerdir.

Muhacirler, kaybedilmiş ülkelerimizin
milli hatıralarıdır."

Mustafa Kemal Atatürk,
17 Ocak 1931

Translate

 
Support : Creating Website | Bursa Selanik Göçmenleri | ha_ay
Proudly powered by Blogger
Copyright © 2011. Bursa Selanik Göçmenleri - All Rights Reserved