Küçük Asya Felâketi - Bursa Selanik Göçmenleri
Headlines News :

Küçük Asya Felâketi

Bursa Selanik Göçmenleri Tarih: 4 Haziran 2014 Çarşamba | 21:11


Bu tanım Yunanlılara ait. Türkler karşısında uğradıkları yenilgiye “Küçük Asya Felâketi” diyorlar. Özgün hali: “Mikro Asyatiki Katastrofi”. Bu olay Yunan tarihinde kavşak kabul edilerek “öncesi ve sonrası” şeklinde ikiye ayrılıyor çoğu kez. O denli iliklerine işlemiş aldıkları yenilgi. Oysa yıllardır güttükleri “Megali İdea” (Büyük İdeal) politikası Batı Anadolu’yu da kapsıyordu. Yapacakları denizaşırı harekâta dış destek aranırken, İngiltere’den geldi bu yardım. Çanakkale’de Türkler karşısında boyunun ölçüsünü alan İngilizler, Anadolu’yu işgal düşlerinde Yunanlılara, “korkmayın, arkanızda biz varız”; dediler. Alexander Anastasius Pallis’in konuya ilişkin kitabı: “Yunanlıların Anadolu Macerası (1915-1922)“ adını taşır. Yaşanan bu macerada İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya ve ABD’nin sorumluluk payları tek tek sıralanırken, Yunanistan sanki sütten çıkmış ak kaşık!

Oysa Anadolu’ya asker çıkarmanın kaybedilmeğe mahkum bir kumar olduğunu söylüyordu solcu Yunan politikacılar. Kimi deniz subayları da aynı görüşteydi. Çıkarma yapmakta işi ağırdan alıyorlardı. Sonunda gittiler, Balkan Savaşında Türklere karşı savaşmakta antrenmanlı Makedonya’daki Larissa Tümenini Kavala’da gemilere yüklediler. Yol boyunca onlara eşlik eden İngiliz ve ABD gemileri moral destekti. Fakat İzmir’e adım attıkları an Selanikli gazeteci Hasan Tahsin çaktı ilk kurşunu! Ötesi, Yunanistan’da dört yıl boyunca istikrarsız yönetimler ve Anadolu’da “şamşirini tirini” bir askeri komuta! Mustafa Kemal Paşa:

“ - Ordular... İlk hedefiniz Akdeniz!”
            Dediği an başladı onların “Mikro Asyatiki Katastrofi” dedikleri.
            Bursalı Nurettin Paşa ise İzmir’de kestirip atar son sözü:
“ - 1 Ekim’e kadar Ege Bölgesinde tek Rum kalmayacak!”

İlk etapta 1 milyon 200 bin Rum can telâşı ile terk etti Anadolu’yu. Sadece Orta Anadolu’da yaşayan 250 bin Rum kaldı ileride yapılacak mübadeleye. O tarihte nüfusu 4 milyonu biraz geçen Yunanistan’a 15 günde 1 milyonu aşkın insan gelirse ne olur? İlk etapta Ege adalarına yığılan Rumlar, ardından Pire ve Selanik rıhtımlarına serildiler: Olanca sefalet, açlık, şaşkınlık ve düş kırıklığı ile. Kentte sıkıyönetim ilân edilir. Havalar soğumağa başlayınca gelenlerin Türklerin evlerine girmelerine izin verir sıkıyönetim. Bu kez mesken sahibi Türkler’le mülteciler arasında kavgalar başlar. Salim Şengil ile Reşat Tesal’ın yazdıklarında rastlarız buna. Anadolu’da yan yana yaşadıkları Türklere ihanet pahasına, “Büyük Yunanistan” düşlerine katılmaları hiçbir işe yaramadı. Üstelik gün geçmiyordu ki Yunanlılar kendilerine “Türk tohumu” diye hakaret etmesinler...

Son çare, alkol ve afyon eşliğinde Rembetiko müziğine sığınmak olur. Bizim “aman“ sözcüğünden gelen “amane” gazellerinin biri biter, öteki başlar. Gün ola Münir Nurettin’in söyleyeceği o özlem yüklü “Çıkar yücelerden haber sorarım” şarkısını söyler, İzmirli Marika Ninu. Ne yücelere çıkması?! Tenekeden yapılma baraka evlerde yoksulluk diz boyu. Çok sürmez; Vardar Kapı çıkışında Anadolu göçmeni kadınların çoğunlukta olduğu öyle bir fuhuş pazarı oluşur ki, deme gitsin! Hitler’in orduları çekilip gidinceye kadar (1944) sürer bu durum.

kaynak: Selanik'ten Bursa'ya, Ali Aksoy Olay Gazetesi-Bursa’da Yaşam Dergisinin Ocak 2008 tarihli sayısında yayımlanmıştır.

Bu Makaleyi Paylaş :

0 yorum:

Bu yazımız hakkında

düşünce ve önerilerinizi lütfen bizimle paylaşın..!

"Muhacir diye küçümsenenler,
tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar,
yani 'düşmanla sonuna kadar dövüşenler'
çekilen ordunun ri'cat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler,
ve düşman karşısında kaçmak,
çekilmek nedir bilmeyenlerdir.

Muhacirler, kaybedilmiş ülkelerimizin
milli hatıralarıdır."

Mustafa Kemal Atatürk,
17 Ocak 1931

Translate

 
Support : Creating Website | Bursa Selanik Göçmenleri | ha_ay
Proudly powered by Blogger
Copyright © 2011. Bursa Selanik Göçmenleri - All Rights Reserved