Yaklaşık iki bin nüfuslu olan Harmanlı, Bursa Karacabey yolu üzerinde, Karacabey'e 12 km mesafede ve Karacabey'e bağlıdır. Köy halkının genç nüfusunun birçoğu Bursa ve Karacabey'e yerleşmiştir.
Köyümüz eski bir Rum köyü olup, yaşlıların mübadele adını verdikleri göç sırasında burada yaşayan Rumlar Yunanistan'a, Yunanistan'ın Selanik kentinde yaşayanlar da köyümüze yerleşmişlerdir. Köyümüzün eski adı Kirmikir'dir. Yaşlılarımız köye ilk yerleşecekleri sırada aralarında tartışırlarken girmeyelim-girelim, girme-gir derken köyün adı Girmegir kalmıştır. Kirmikir adı 1968 yılında emekli öğretmen Tahsin Hoca (Dönmez)'nın girişimleri ile geniş harman yerlerinden esinlenerek Harmanlı olarak değişmiştir.
Köyümüzde Rumlardan kalma ve bir kısmı halen ayakta kalmış olan bir çok tarihi yapı bulunmaktadır. Bunlar yıkılmaya yüz tutmuş evler ile geçmişin fabrikaları diyebileceğimiz yel değirmenleri ve yağ fabrikası kalıntıları vardır.
Aynı zamanda İpek Yolu üzerinde bulunan köyde bu fabrikaların varlığı, bölgeyi civar köylerinde ürünlerinin öğütüldüğü ve satışa sunulduğu kısmi bir ticaret merkezine çevirmiştir. Denize bağlantısı olan göl ve derede çalışan ticaret teknelerinin de buna katkısı olmuştur.
Şu an harabe olan kilise de köyün önemli bir tarih yapısıdır.
Köyümüzün güneyinde tarihi bir koru da bulunmaktadır. Bu koru küçük bir ormanı andırmaktadır. Meşe, çınar ve karaağaç gibi uzun ömürlü orman ağaçlarının yanında kızılcık ve böğürtlen gibi meyvesinden faydalanılan ağaç ve bitkilere, sincap,tavşan, tilki ve bazı yabani kuşlara da ev sahipliği yapmaktadır.
Köyde söylenen maniler
"Bugün hava yaz yarim.
Gömleği beyaz yarim.
Elin aylak kaldıkça,
Bana mektup yaz yarim."
"Bugün hava esiyor.
Dizlerimi kesiyor.
Ela gözlü sevdiğim,
Acep nerde geziyor."
"Avlunun kapısını,
Bir omuzda açarım.
İstet yarim bir kere,
Vermezlerse kaçarım."
"Harmana yarim harmana,
Üç gün kaldı bayrama.
Bayram ardı sevdiğim,
Seni isteyeceğim."
"Bizim evin önünde,
Sütçünün güğümleri.
Ben yarimi beklerim;
Cumartesi günleri."
Köyümüzde düğün sonrası yapılan bir adet vardır.
Düğün bittiği gün yakın akrabalar ve aile dostları düğün evine gider, düğün sahibinin kahvesini içip düğünün hayırlısı ile bitişini kutlayıp, iyi dileklerde bulunurlar.
Köyümüzde eskiden beri iğne vurma, serum takma ve ilkyardım işlerini askerliğini sıhhiye olarak yapmış, Sakallı Dayı lakabıyla anılan Şükrü Gülik (73) yapmaktadır.
Köyümüzde şu an 8 derslikli ilköğretim okulu, cami, sağlık ocağı, ebe, misafir evi ve düğün salonu bulunmaktadır.
Köyümüzden birçok işadamı, doktor, eczacı, avukat ve öğretmen çıkmıştır.
Kaynaklar:
-Hatice Vural (80), - Mümin İşçiler (68), - Naci Hoca (76), - Hilmi Tezer (72), -Ayşe Kuvet (94)
BURSA ARAŞTIRMALARI Kent Tarihi ve Kültür Dergisi, Şubat 2004 Sayı:4, Sayfa:60-61
0 yorum:
Bu yazımız hakkında
düşünce ve önerilerinizi lütfen bizimle paylaşın..!