“Haçan koptu Balkan Harbi” - Bursa Selanik Göçmenleri
Headlines News :
Ana Sayfa » , , » “Haçan koptu Balkan Harbi”

“Haçan koptu Balkan Harbi”

Bursa Selanik Göçmenleri Tarih: 4 Haziran 2014 Çarşamba | 21:09

Osmanlı Devleti Balkan Savaşına pek gafil yakalandı. Dönemin Selanik valisi Nazım Paşa’ya, tarih insanı üzen bir sıfat taktı: Son Selanik Valisi! Nazım Hikmet’in dedesi olan paşa, askeriye paşası olmayıp yönetici paşa. Dönemin Selanik Garnizon Komutanı Tahsin Paşadır. Onun fikri ve tavsiyesi üzerine, “Pum demeden bir silâh / Verdik gitti Selanik!”

Tarih: 10 Kasım 1912.
Tüm Selanik Türklerini üzen o “Yürek Selanik” lâfı, kentin bedava tesliminden mi kaldı? Ben sanmıyorum. Tarihte “Selanik Olayı” şeklinde geçen olayda, bir Bulgar kızının Türk delikanlı ile evlenmesine karşı çıkan Fransız ve Alman konsolosları linç etmişti Selanik Müslümanları. Kentin tesliminde onların bir suçu yok. Bu deyim, nüfus çoğunluğunu ellerinde tutan Yahudilerin, çıkarcı olmayı cesur olmaya tercih etmelerinden doğmuş olabilir. Eğer doğru olsa, bre nasıl çıkar Selanik’ten o koca Mustafa Kemal?!

Benim ana ve baba tarafım Selanik-Vodina’nın Osluv köyünden. Kaymakçalan Dağının güney eteklerine kurulu bu köyde Balkan Savaşı sonunda başlayan döneme, “gâvur altında yaşamak” diyorlardı; yetiştiğim yaşlılar. O dönem nüfus mübadelesine kadar 12 yıl sürer. Şimdi o günlere dair şanlı bir sayfayı yazmamı bekliyor olabilirsiniz. Fakat tam tersi olacak; duyduğum o kara sayfayı aktaracağım.

Çevresinde netameli köy olarak bilinen Osluv’da, ilk zayiat daha Yunan askerinin geldiği gün verilir. Eskiler ne demişler: “Soydan soy çıkar; soydan bok çıkar!” Kendisinden hiç umulmayan bir adam, o gün attı başından fesi; giydi viran bir şapka; dönüp demesin mi:

”- Ben artık Yunan oldum. Siz başınıza çare arayın!”
Yunan işgal komutanına gidip çakmış selâmı:
“ - Emrinizdeyim!”

Onu muhbir olarak kullandılar. Kimde ne silah var; hangi evde kesici alet neler var; kimlerin parası çok, kimlerin zahire ambarları dolu; hep o rezil anlattı. Herkesi falakaya yatırıp bastılar sopayı. Vurdular göğsüne dipçiği. Geceleri komşu Jervi köyündeki Sırplardan parayla silâh satın alır; yakınlarımızı kurtarmak için “işte onun tabancası” deyip teslim ederdik.

Bir gece Yunan devriyeler yakalamış Jervi’den dönenleri:
“ – Ne işiniz var gecenin bu vakti yolda?”

Biraz hık-mık edip itiraf etmişler yaşadıkları taksiratı. Bu olaydan sonra baskı epey azalır. Başlangıçta düşmandan çok saygı gören o muhbire gelince; -aralarında ne geçti ise-, birkaç ay sonra Yunan subayı demiş ki:
 “- Sen kendi milletini ihbar ettin; yarın şartlar değişirse bizi de ihbar edersin!”

Ötesini gözlerimiz gördü kardaşçağzım: Onu köy meydanındaki çınara ayak bileklerinden bağlayıp baş aşağı astılar. Yığdılar altına odunları; yaktılar koca bir ateş. Te üle bağıra çağıra yandı geberdi!

Anadolu’yu işgale gittiklerinde içerde iyi davrandılar bize. Birkaç yıl sürdü bu. Haçan duyduk yenilmişler Gazi’nin ordusuna; İzmir’de almışlar soluğu! İşin rengi o zaman tekrar değişti. Anadolu’dan kaçan Rumların bazıları köyümüze gelince tadımız tuzumuz kalmadı. Un değirmenleri yarıya öğütmeğe başladı. Tarlaları evleri bırak, tavukları bile bölüştük. Çoğu onlara verildi; azı bize.”

Tarihçi Paul Vittek, Rumeli’yi Osmanlı’nın “varlık sebebi” olarak nitelemekte. İlber Ortaylı ise, “Balkan Savaşı yenilgimizle Osmanlı devleti 1912’de fiilen sona erdi” diyor.

            Özetle, devletin “sol kolu” gidince, artık işe yaramaz  “sağ kolu”!

kaynak: Selanik'ten Bursa'ya, Ali Aksoy Olay Gazetesi-Bursa’da Yaşam Dergisinin Ocak 2008 tarihli sayısında yayımlanmıştır.

Bu Makaleyi Paylaş :

0 yorum:

Bu yazımız hakkında

düşünce ve önerilerinizi lütfen bizimle paylaşın..!

"Muhacir diye küçümsenenler,
tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar,
yani 'düşmanla sonuna kadar dövüşenler'
çekilen ordunun ri'cat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler,
ve düşman karşısında kaçmak,
çekilmek nedir bilmeyenlerdir.

Muhacirler, kaybedilmiş ülkelerimizin
milli hatıralarıdır."

Mustafa Kemal Atatürk,
17 Ocak 1931

Translate

 
Support : Creating Website | Bursa Selanik Göçmenleri | ha_ay
Proudly powered by Blogger
Copyright © 2011. Bursa Selanik Göçmenleri - All Rights Reserved