Bursa ile Selanik arasında öyle bir “özel dönem” var ki, değinmemek olmaz. Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin, Yunus Nadi ve hatta Saidi Nursî kentin cazibesine kapılarak Selanik’e giderlerken, Bursalı aydınlar gitmesinler olur mu? Hepsi şevkle gittiler.
Bursalı Mehmet Tahir Bey, müdür ve öğretmendi Selanik Askeri Rüştiyesinde. Hakkı Baha (Pars) Bey, aynı kentte öğretmendi gençliğinde. İlki, Mustafa Kemal’in öğretmeni olur; diğeri arkadaşı. Hakkı Baha’nın evinde o gece yapılan gizli bir toplantıda, zamanla İttihat ve Terakki adını alan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti kuruldu (Eylül 1906). Mustafa Kemal’in de toplantıya katıldığı o gece, henüz yeni evliydi Hakkı Baha. Sırtında şık bir robdöşambır ile karşıladı gelenleri. Birkaç muzip arkadaş, yeni damadın burnunu ve kulak memelerini yoklar; “gevşeme var mı?” diye! Önce biraz -ne birazı epey- gülüştüler; peşinden ortam ciddileşti. Mustafa Kemal geleceğe dönük inanç dolu konuşmasını yaptı. Masaya konulan tabanca ve Kuran’a el basarak yemin edildi. O gece Bursalı Ömer Naci de vardı aralarında. Sınıf arkadaşıydı Mustafa Kemal’in. Evet, siyasi tarihimizde İttihat ve Terakki’yi kuran ilk on kişiden üçü Bursalı.
Devran başka türlü döndü. Balkan Savaşı sonu Bursa’ya başlayan insan göçü mübadele ile devam etti. Kaçan Rumların boş bıraktığı yerlere iskan edildiler gelenler. Mübadelede ne kadar insan geldi? 7 480 hane; 9 015 aile ve 32 315 kişi. Başta kıyı bölgeler olmak üzere gelenler her yere dağıtıldılar. Mudanya ve Gemlik denizle barışık Girit ve Preveze mübadilleri tarafından rağbet gördü. Karacabey, Orhangazi ve İznik tarımla uğraşan Yunan Makedonya’sı göçmenlerine mekân olur. Mübadele, İmar İskân Vekaletinin bu aşamada kurulması; başına Celal Bayar’ın getirilmesi şans olmuştur Bursa’ya gelenlere. Raif Kaplanoğlu’nun “Bursa’da Mübadele” kitabında konunun öteki ayrıntıları mevcut.
0 yorum:
Bu yazımız hakkında
düşünce ve önerilerinizi lütfen bizimle paylaşın..!